yürüyüş

neden 10bin adım

[ Menü ]
:: ANASAYFA::
NEDEN 10BİN ADIM?
::KIYAFET::
AYAKKABI
İÇEÇEK
:: PARKUR::
 
 
 
 
 
 

NEDEN YÜRÜMELİSİN?

10 bin adım 400 kalori yaktırır



Ayşegül Aydoğan Atakan

Sağlıklı bir yaşam için önerilen günde 10 bin adım atmak yaklaşık 400 kalori yakılmasını sağlıyor. Ancak bu önerinin haftanın en az beş günü, mümkünse hergün yerine getirilmesi gerekiyor

Gerek teknolojinin etkisiyle gerekse şehirlerin giderek yürümeye daha az elverişli hale gelmesiyle birlikte hareketsizlik, son 30 yılda arttı.
Prof. Dr. Kenneth Fox’a göre ne kadar az araba kullanırsak o kadar fazla bisiklete binme veya yürüme yoluyla daha fazla hareketli olabiliriz. Prof. Fox,  günümüz insanının çevredeki değişikliklerin kurbanı olduğuna inanıyor.
Beslenme ve Diyetetik Kongresi için Türkiye’ye gelen İngiltere Bristol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenneth Fox, hareketsiz bir yaşamın yol açtığı hastalıklar hakkında sorularımızı yanıtlamaya devam ediyor. 

Özellikle kalp sağlığı için günde 10 bin adım atmak öneriliyor. Sağlıklı yaşam için günde 10 bin adım yeterli mi? Yürümenin en önemli tarafı kolay olması, herkes yürüyebilir. Kamu sağlığının karşı karşıya kaldığı zorluk, hareketsiz kişilerin daha çok hareket etmelerini sağlamak. Yürüyüş kesinlikle çok iyi bir aktivite. Özellikle  durağan bir hayat süren kişilerde yürüyüşün sağlığa sağladığı faydaları gösteren çok sayıda araştırma var. Sadece yürüyüş mesafesi değil aynı zamanda yürüyüş hızı ile koroner kalp hastalıklarındaki azalma arasında neredeyse bir doz-cevap ilişkisi var. Yürüyüş söz konusu olduğunda ne kadar fazla yürürseniz o kadar iyi. 
İnsanlar, 10 bin adımı referans kabul ettiler ve Amerikalılara 8.5 saatin doğru olduğu gösterildi. Bunun yürüyüşteki karşılığı günde 30 dakika, uluslararası öneriler bu yönde. 30 dakikalık yürüyüş yaklaşık dört bin adıma karşılık geliyor ve bu da 150 - 200 kaloriye eşittir. Önemli olan 10 bin adımı 45 - 60 dakikalık bir yürüyüşle haftanın en az beş günü gerçekleştirmek.

Günlük ne tip egzersizleri tavsiye ediyorsunuz?
Direnç egzersizleri gerçekten önemlidir. Direnç egzersizlerinin yokluğu kas  kaybına yol açar. Kas kaybı yaşadığınızda da denge ve koordinasyonu kaybeder ve çok ciddi bir sorun olan düşmelerle karşı karşıya kalırsınız. Avrupa’daki araştırmalar, egzersizin kas gücünü kayda değer bir şekilde artırdığını ve bu nedenle kemik erimesine karşı koruma sağladığını gösteriyor.

Peki ya pilates?
Pilates. Yine, duruş için iyi bir güç çalışması. İnsanların sırt ağrısı çekmemeleri ve yaralanmamaları için iyi. Ancak hayatı altüst eden durumlar için yeterli değil muhtemelen.
n Açık havada yapılan yürüyüş, bisiklete binme mi yoksa bir fitness center’de yapılan egzersiz mi daha sağlıklı ya da etkili? 
Spor yapma oranları İngiltere’de bir parça azaldı ama yine de oldukça iyi bir seviyede. Ama genel olarak konuşmak gerekirse, yürümeyi ve gezmeyi bıraktık. Bu nedenle bisiklete binmek ve yürümek oldukça önemli ve daha fazla spor salonu yaparak hareketsizlik sorununu çözebileceğimizi düşünmemekteyiz. İnsanları her gün daha fazla harekete zorlamalıyız.

İnsanları teşvik etmek için neler yapılmalı?
Çevreyi yeniden tasarlamamız gerekiyor. Planlamacılar ve ulaşımcılarla kişilerin yürüyüş yapmasını daha da kolaylaştırmak için görüşmeler yapıyoruz. Bazı ülkelerde sorun, yürümenin imkânsız olmasıdır. ABD’de ve İstanbul’da durum bu. Hiçbir yere yürüyemiyorsunuz. Şehir planlamacıları, mimarlar ve diğer kişileri bu sistemi tasarlamaya zorlamalıyız. Toplu taşıma sistemleri daha iyi olduğunda insanlar arabalarını bırakırlar ve daha fazla yürürler. Bu nedenle çevre değişikliklerine daha fazla odaklanmaktayız.
Yine arabaları daha pahalı yaptığınızda bisiklet kullanma oranı ve yürüyüş artar, toplu taşıma artar. Bu nedenle sadece bireye değil çevreye de odaklanmalısınız.

Günümüz insanı daha mı tembel?
İnsanların daha da tembelleştiğine veya oburlaştığına inanmıyorum. Çevredeki değişikliklerin kurbanı olduklarını düşünüyorum ve buna karşı yeterli donanıma sahip değiller. Aslında, çevre değişikliği konusunda hatalar mevcut.
Teknoloji, yaşamımızdan işi almaya başladığında harcanan enerji miktarı düşmeye başladı. 1950’lerde her evde araba olmaya başladığında, ilk çamaşır makineleri ve elektrikli süpürgelerle birlikte evler 50’lerin sonunda, 60’ların başında teknolojik olarak idare edilmeye başlandı. Böylece işler azalmaya başladı, ağır endüstri düşüşe geçti.
80’lerin başından bugüne gelen obezite rakamlarına bakıldığında teknolojinin etkisi görünüyor. Tabii teknoloji harika sonuçlar da getirmiştir. Elbette pratikte, özellikle tıpta yaşamlarımızı da kurtarmakta, kalp nakli gibi tıbbi prosedürlerle yaşamlarımızı uzatmakta. Ama aynı zamanda teknoloji yaşamlarımızdaki hareketi almakta ve bu da bizi öldürmektedir. Kısacası rahat yaşam tarzını akıllıca kullanmadık.

Kaynak Websitesi:http://www.milliyet.com.tr

Tasarım kbk76  06/2008
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol